sonu olmayan bir çayırdayım.
gözlerimin ulaştığı en uzak o noktada
ve hatta ufkun gerisinde bile
görebiliyorum,
sarı çiçekler.
sert karasal sesleniyor:
- çok zorladım sizleri
karla, tipiyle, ayazla.
minnetimin göstergesi
bu hediyemi kabul ediniz!
böyle dediğini farz ediyorum en azından.
tek duyabildiğim tanıdık bir şarkı
kilometrelerce öteden kulağıma çalınan.
evim çağırıyor beni.
önümdeki manzaradan kendimi alamadığımı bilse
bana çok kızardı.
elim, kolum, bacağım,
saçlarım,
her bir yanımı sarmış.
ruhumda bile yer bulmuş,
sarı çiçekler.
içime bakıyorum:
çiçek açmış ciğerlerim.
yine de yılanda, çıyanda aklım.
diz boyu otlarda nasıl da saklanmışlardır,
pusu kurmuşlardır, ah!
ah benim korkaklığım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder