26 Ekim 2020 Pazartesi

sosyal mesafeli bir haziran akşamı

        ne vakit zorlaştı bu kadar. yazmak ve yaşamak aynı olguya aitti oysa, kelimelerim kalemde sıraya girerdi. iki harfi yan yana getirirken zorlanıyorsun şimdi. ne vakit bıraktın kendini bu kadar. toparlamanın imkansız olduğu "ben"ler hiç susmadıkları derecede suskunlar. yoksa bu düzen, bu rutin, bu ev mi kastetti canına, kurşuna mı dizdi kelimelerini, yaratma becerini. niçin dolmuyor kağıtlar.

hiç olmadığım kadar yorgunum.

        bağırmak isteği dolanıyor damarlarımda. ciğerlerime hava yerine öfke çekiyorum. bu düzende yanlış bir şey var! beni, benliğimi, "ben"lerimi kelepçeleyen. yok eden. bedenimin ve ruhumun her yanı köreldi sanki. ellerim. ellerimin şekli değişti kimyasaldan! ne bu ev benim ne de bu yaşam.

        düşündükçe delirmekte, delirdikçe düşüncelerimi kaybetmekteyim. yardım çığlıkları duyuyorum uzaklardan. ruhum o denli uzak. aynı grimsi duvarlar, üzerime üzerime geliyor; penceremdeki sonsuzluk bile yeterli değil tutunmaya.

yardım edin,
    yardım edin,
    katil var!

öldürüyorlar kalemimi!

25.6.20
bursa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

1.1 #beşebeş

  mayıs 2025 - 1                                                Altıncı hissimin kuvvetli olduğuna hep inandım. Fakat bunu kime söyle...